YALNIZLIĞIN BİYOGRAFİSİ

(Bu yazı 4 Mart 2023’te lentodergi.com’da yayımlanmıştır)

Şair John Donne’un şu dizeleri, yalnızlığı diğer insanların varlığına bağlayan sıradan bir ölümlünün durumunu  anlatır:  “Herkesin ölümü azaltır beni / Çünkü insanlığa dahilim.”

Donne bu satırları 1624’te yazmıştır ama afetler ve menfaatlerle kaplanmış günümüz yalnızlığını da içerir. İngiliz yazar Fay Bound Alberti’nin kaleme aldığı Yalnızlığın Biyografisi-Bir Duygunun Tarihi adlı kitap, başta İngiltere olmak üzere Batı dünyasında yalnızlığın icadını,  modern yalnızlığın doğuşunu, kent yalnızlığını, tek başınalıkla yalnızlık arasındaki farkı, sosyal medyanın yalnızlığa olan etkisini ve yalnızlığa dair pek çok şeyi anlatıyor. [1]   

Kitap dokuz bölümden oluşuyor. Yazar, Önsöz ve Giriş bölümlerinde yalnızlığın modern dünyadaki doğuşunu, tanımını yaparken bu duygunun durağan bir şey olmadığını, zaman içinde değişen bir canlıya benzediğini ve tarihsel anlamda bir duygu olarak ortaya çıktığını anlatıyor. Günümüzde ise yalnızlık her devlet için pahalı bir şeydir. Nüfusun yaşlanması nedeniyle Batı’da yalnızlıkla ilgili sağlık ve sosyal bakım ihtiyaçları artmaktadır. Yalnızlık insanlık halinin bir parçasıdır ama bakıma muhtaç insanların başına geldiğinde herkes için bir yükümlülüğe dönüşür. Bu yüzden yalnızlık siyasi bir sorundur aynı zamanda.

Bu nedenledir ki İngiltere’de 2018 yılında Yalnızlık Bakanlığı kuruldu. Bakanlığın sitesine girip bakıldığında bu duyguyla mücadele için hükümetin 70 sivil toplum örgütüyle işbirliği yaptığını ve yalnızlıkla mücadele için 750 milyon sterlinlik bir fon ayrıldığını okuyoruz. Yalnızlık çekenler için kurulmuş bir telefon hattı 24 saat hizmet veriyor. Bakanlığın yalnızlıkla mücadele için belirlediği dört hedef kitle var: Genç Yalnızlar, Yaşlılar, Yerel Düzeyde Yalnızlar ve Dijital Dünya Yalnızlığı.

Alberti tek başınalık ile yalnızlığın aynı şeyler olmadığını anlatıyor. Eskiden yalnızlık doğa içinde fiziki bir yalnızlıkla eşdeğer bir anlam taşırken günümüzde öyle değerlendirilmiyor.  Kalabalıklar içinde yalnız kalmanın bir duygu olarak geliştiğini anlatıyor ve ekliyor: “Bir toplumda yeni bağımsız hanelerin yaratıldığı sınıf atlamış kentli işgücünün varlığı yalnızlığı artırmaktadır ama bu bilinçli seçilmiş bir yalnızlık değildir. Geleneksel olarak tarımla uğraşan toplumlar ise isteseler bile yalnız kalamazlar. Yaratım amacıyla tek başına olmayı seçmek eğitimli orta sınıfların yaptığı bir şeydir. Ekonomik faaliyetlerden uzak geçirilecek zaman kadar fiziksel mekan da gerektirir.”

Geçmiş yalnızlıklardan örnekler var kitapta. Kocası Albert’in ölümünden sonra İngiltere Kraliçesi Victoria’nın içine düştüğü derin yalnızlık hissi ve davranışlarına olan etkisi uzun uzun anlatılıyor. Yalnızlığın kadınlar için taşıdığı olumsuz etkinin geçmişte daha ağır hissedildiğini belirtirken Victoria döneminde yazılan romanlardaki kadınların durumu kitaptaki ilginç saptamalardan birini oluşturuyor. Araştırmaya göre o dönemde yazılmış romanların 250’sinde kadınların çoğu karşılıksız aşk ve terkedilme korkusu nedeniyle ölüyormuş.

Alberti, Charles Dickens’in romanlarındaki yalnızlık duygusunun daha çok çocuklarda görüldüğünü aktarırken, Sylvia Plath’ın kronik yalnızlığını onun sözleriyle gösteriyor.

Yazarın internetin yarattığı dijital yalnızlığı anlattığı beşinci bölüm, baştan sona okunup referans gösterilecek bir içerik taşıyor. Sosyal medya kullanımı yalnızlığın bir nedeni midir yoksa sonucu mudur ? Yazarın bu noktadaki önerisi kayda değer: “Sosyal medyanın yararını veya zararını tartışmak yerine zihinsel ve fiziksel dünyalar arasında nasıl bir köprü kuracağımızı konuşmalıyız.Birey ve toplum arasındaki ilişkileri beslemeliyiz.  Cemiyetin sanal ve gerçek dünyayı birleştiren yeni anlamlarını oluşturmalıyız.”

Bir gerçek dünya var bir de online dünya. Birini diğerine yeğ tutmak doğru değil. Önemli olan ikisinin de içinde yaşamak ve bunu yaparken insanlık ailesine dahil olduğumuzu  unutmamak.

Çevirisini Ebru Kılıç’ın yaptığı Fay Bound Alberti’nin  Yalnızlığın Biyografisi’ni okurken kendi varlığınızı ve  mutlak yalnızlığınızı düşünmeden edemeyeceksiniz. 


[1] Fay Bound Alberti “Yalnızlığın Biyografisi. Bir Duygunun Tarihi” Çeviren: Ebru Kılıç. Al Baraka Yayınları. 1.Baskı. İstanbul. 2022