İNSANLIĞIN SÖZLÜKLERİ

(Bu yazı 2 Ağustos 2018’de mürekkephaber.com’da yayımlanmıştır)

Aydınlanma Çağı’nın yapıtaşlarından biri ansiklopedi ise diğeri sözlüklerdir.

Hangi dilde konuşursanız konuşun, sözcüklerle anlaşırsınız. O sözcüklerin işaret ettiği kavramlardır kafamızda oluşan imgeler. Ne kadar çok sözcük bilirseniz, zihninizde oluşacak kavramların sayısı da o kadar çok olacaktır. Anadiline hakim insanların daha geniş bir hayal gücüne sahip olması bundandır. Sözlerimizi kaybedersek onlarla birlikte ifade ettikleri fikirleri de kaybederiz.

Sözleri ve sözcükleri yılların hoyratlığından koruyan kitaplar ise sözlüklerdir.

Sözlükler edebiyat girmemiş bir ormandır. İçinde kaybolmak gerçek bir yolculuktur” der şair Küçük İskender.

Türkiye’de hala kapalı olan Vikipedi’ye göre insanlığın ilk sözlüğü Bizanslı Aristophanes’in hazırladığı eserdir. İslam dünyasında ise en önemli sözlük,  X. yüzyılda yaşayan Fârâblı İsmail Cevheri’nin Sihâh adını verdiği Arapça eserdir. Osmanlı’ya matbaayı getiren İbrahim Müteferrika’nın bastığı Vankulu Lügatı da bir Sihâh çevirisidir. Türk kültüründeki ilk sözlük, hepimizin Türkçe dersinde öğrendiği gibi Kâşgarlı Mahmud’un Türkçeden Arapça’ya, Divânu Lügati’t-Türk’üdür.

Batı dilleri sözlükler konusunda çok daha zengindir. Bir dili oluşturan sözcük ve kavramların yer aldığı onbinlerce maddelik dil ve imla sözlüklerinin yanı sıra, kişisel ve kavramsal başka sözlükler de yazılmıştır. Gustave FlaubertYerleşik Düşünceler Sözlüğü” adıyla  kendi sözlüğünü yazmıştır.

Günümüzde bazı yazarlar belli bir konu etrafında söylenen ve yazılan ifadeleri toplayarak sözlük oluşturabiliyor. Agnes Michaux’un yazdığı “Kadın Düşmanı Sözlük” buna iyi bir örnektir.

İngiltere’de Dr. Johnson olarak tanınan Samuel Johnson, bir yazar, şair ve deneme yazarıydı ama hepsinden önce İngilizce’nin Shakespeare‘den sonraki babasıydı. Yazdığı sözlük bugün bile kullanılmaktadır. 1755’te yayınladığı sözlükte 40 bin kelime ve onu destekleyen 114 bin alt madde bulunuyordu. Johnson’ın sözlüğünün  daha sonraki baskılarında bir takım değişiklikler yapıldı. Ancak sözlük öylesine başarılıydı ki 1928’de Oxford İngilizce Sözlük tamamlanana dek yenisini yayınlanma gereği duyulmadı.

Samuel Johnson’ın sözlüğü İngilizce’nin ilk kapsamlı sözlüğü ise Fransız yazar Marie-Nicholas Bouillet’nin sözlüğü Fransızca’nın ilk coğrafya sözlüğüdür.

Onun “Dünya Tarihi ve Coğrafya Sözlüğü” adını verdiği eseri 1842’de yayınlandı. Liselerde felsefe dersleri veren Bouillet kullandığı bazı kavramlar yüzünden tepki topladı ve 1848’de işinden oldu. Ama çalışmalarını sürdürdü ve sözlüğünü geliştirdi. Yazdığı eser 1914 yılına dek 34 baskı yaptı.

Hayatını sözcüklere adayan bir başka isim ise İtalyan işadamı Giovanni Treccani’dir.

1877’de doğan Treccani hayata bir eczacının oğlu olarak başladı. Henüz 17 yaşındayken çalışmak için Almanya’ya gitti ve orada tekstil sektöründe çalışmaya başladı. Ülkesine döndü ve İtalya’da çok zengin bir tekstil sanayicisi oldu. Ülkesine ve diline aşık biri olarak kendi adını taşıyan bir enstitütü kurdu ve destekledi.

18 Şubat 1925’te Encyclopedia Italiana yayınlandı. Öyle ki bugün bile bu sözlük onun adıyla, Treccani Ansiklopedisi olarak bilinir.

Treccani, Johnson, Bouillet, Kaşgarlı Mahmud, Aristophanes ve Farablı İsmail hazırladıkları sözlüklerle hem kendi dillerini zenginleştirerek gelecek kuşaklara aktarmışlar hem de kendi adlarını kültür hayatına yazdırarak ölümsüzleştirmişlerdir.

Bu sözlükler, bugün dünya üzerinde konuşulan tüm dilleri etkilemiş ve yeni kavramlar oluşmasına önayak olmuştur.

Sözlükler ve sözcükler işte bu yüzden çok önemli.